İnsan beyninin fazla yorulmamak, daha az enerji harcamak adına, hedeflerine ulaşmak için kolay yolu seçme eğilimi olduğuna dair bir çok araştırma mevcut.

Alışkanlıkların veritabanından en hızlı ve kolay yolu seçerek ilerleme isteği olduğunu düşünürsek, beynimizin seçtiği bu yol oldukça makul görünüyor. Ta ki, hedefler zorlaşana, yeni yöntem ve davranış ihtiyacı doğana kadar.

Bununla birlikte insanoğlu kolay yoldan vazgeçmemek için oldukça dirençli davranıyor ve bulabildiği en rahat yönteme bel bağlıyor. Bu yöntemlerden en bilineni de ‘çok istemek’.

İnternette yapacağınız kısa bir gezintide ‘çok istekli’ olmanın başarmanın en önemli formüllerinden biri olduğuna dair bir çok özlü söze rastlayabilirsiniz. Şüphesiz gerçekten istekli olan kişinin başarı yolunda karşısına çıkan engelleri aşabilmek için fazladan emek harcayacağını ve kolay kolay yılmayacağını tahmin etmek mantıklı olabilir. Benim meselem azimli, iradeli ve inançlı kişilerle değil, ‘sadece doğru mercilerden doğru şekilde isterlerse’ isteklerinin olacağına ikna olanlarla. Bu tip kolaycılar, ‘Şahane istedim, şimdi sabırla bekleyeyim de gelsin’ diye düşünerek hareketsiz duruma geçerler. Tanımlayamadığım bir düşünce yapısı ile çok uzun zaman ümitlerini kaybetmeden ve ‘hiç bir şey yapmadan’ bekleme başarısını gösterirler. Zaman zaman ‘bahtsız’ olduklarını düşünüp isyan etseler de, problemlerinin harekete geçememek değil, ‘doğru mesajla istememiş olmak’ olduğuna karar verirler ve aynı sarmala zevkle geri dönerler.

Etrafınıza dikkatle bakınız lütfen, çaba göstermek, emek sarfetmek, uğraşmak, didinmek yerine ‘sadece bekleyen’ birilerini mutlaka göreceksiniz. Şüphesiz, bedel ödemeye hazır olanların da, yani yılmadan çalışanların yüzde yüz başarı garantisi yok. Bununla birlikte, bekleyenlere nazaran çok daha büyük bir olasılıkla istediklerine ulaşacaklarını söylemek hayalcilik olmaz. Sonuca ulaşmasa bile bedel ödemiş insanoğlunun daha bilgili, deneyimli, hayata karşı dirençli olduğunu ve potansiyelini çok daha fazla kullanıp geliştiğini düşünüyorum.

Bekleyenlerden değil, harakete geçenlerden olmanız dileğiyle.