Kötü Yöneticinin El Kitabı
Kötü Yöneticinin El Kitabı yönetimde yapılması gerekenleri biraz ters bakışla mizahi şekilde ele almak için yazıldı. Kötü Yönetici kitabı bir yöneticinin Batı normlarında yapmaması gerektiği şeyleri yapması üzerine kurgulandı. Kitabı okuyunca gülmenin ötesinde nelerin doğru nelerin yanlış olduğu konusunda kafalar karışacaktır. Aslında bizim de sonradan karıştı. Biz öncelikle bakın böyle olursanız kötü yönetici olursunuz demek istedik. Sonradan daha da netleşti ki Türkiye’de birçok yönetici zaten bu şekilde davranıyor ve modern yönetim uygulamaları ne yazık ki bazı çalışanlarca yanlış algılanıyor. Vardığımız sonuç şu oldu; ülkemizde kötü yönetici olmak da verimliliği artırıyor ve hatta böyle yönetici bekleyen çalışan sayısı da küçümsenmeyecek sayıda. Kitabı isteyen istediği şekilde algılayabilir. İsteyen tersini yapar, isteyen bire bir uygular. İkisinde de sonuç alındığını gözlemledik. İlginç fakat böyle.
Biz farklı bir toplumuz çoğu zaman olduğumuz gibi görünmekten daha çok olmak istediğimiz, olmamız gerektiğini düşündüğümüz gibi görünmek isteriz ve davranırız. Bunun nedeni öz güven eksikliğimizdir. Çoğu zaman yetersizliklerimizi saklamaya, tartışmamaya ve üstünü örtmeye çalışırız. Toplum olarak sanki kendimizden kaçıyoruz. Yabancı toplumların bizi kendilerinden ayırmak için kullandıkları bir söylemi uzun yıllar biz de çok benimsedik ve bunu çoğunlukla birbirimizi aşağılamak için kullandık; “Alla Turca – Alaturka”. Alaturka, bize özgülüğü, Türk’e özgünlüğü ifade eden bir yaşam, düşünüş ve davranış şeklini tarif eder. İş ve sosyal yaşamımızda alaturkalık karşımıza plansızlık, geleceği düşünmeme, günü yaşama, kolaycılık, taklitçilik, laubalilik, disiplinsizlik, rasgelecilik olarak çıkıyor. Fakat değişiyor ve dönüşüyoruz. Değişime direnir, fakat çok da hızlı uyum sağlarız. En önemlisi de içten ve sıcak, yüreklerini kullanmasını bilen bir toplumuz. Birliktelik duygumuz yüksek. İmece kültürümüz var. Batı daha çok aklı ile yönetirken, biz yüreklerimizle yönetmeye çalışıyoruz. Yapmamız gereken akıl ve yüreğimizi beraber kullanabilme becerimizi geliştirmektir.